Hepimiz zaman zaman içinde yaşadığımız Dünya’nın gidişatıyla ilgili yorumlar yapıyoruz, kaygılarımızı dile getiriyoruz.
Hele ki, 2020 yılında Dünya genelinde
daha fazla sıkıntı, daha fazla ölümler, savaş, şiddet, virüs, deprem ve daha
sayamadığımız bir çok olaylar gelişmekte.
Son yüz yıldır savaşa, silaha ve bombalara
harcanan paralar şayet sağlığa, ilime, bilime, eğitime ve doğa için harcansaydı
bugün belki de bu kadar hastalık, salgın, açlık, işsizlik ve göçler olmayacak,
çoğu hastalıkların, aşıların, açlık, işsizlik ve yoksulluğun çareleri bulunacak,
güzel ve yaşanabilir bir Dünyamız olacaktı.
Ayrıca insanlar yurtlarından
edilmeyecek, aileler parçalanmayacak, çocuklar annesiz ve babasız kalmayacak,
bombaların altında ölmeyecek ve denizlerde boğulmayacaklardı.
İlk önce insana saygı, doğaya, hayvanlara,
bitkilere velhasıl tüm canlılara saygı, toplumları daha yaşanabilir düzeye
getireceğine inanıyorum.
Yakından tanık olduğumuz, bildiğimiz ve
her gün televizyonlarda seyrettiğimiz, insana saygının ortadan kalktığı, kadın
cinayetleri, doğa katliamı ve yaşanan üzücü olayların gün ve gün arttığını, insanların
artık tahammül sınırlarının bittiğine tanık olduğumuz günlerden geçiyoruz.
Elbette ki; tedbir kuldan, takdir Allah’tandır.
Ama insan yaşarken, hayattayken verdiği
kararlarda, davranışlarında ve yaşam tarzında başkalarını da düşünmelidir.
Mesela, Eşini, çocuklarını, akrabalarını, iş
arkadaşlarını sevdiklerini ve hatta geride bıraktıklarını da !!
Giden gidiyor, belki kurtuluyor bu kirli
Dünya’dan ama ya geride bıraktıkları?
En çok acıyı onlar çekiyor..
Ama görünen o ki; bugün ufacık bir
Korona Covid 19 mikrobu bile, aslanlar gibi kükreyen insanları sindirmiş ve can
derdine düşürmüştür.
‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’ demişler..
Başka Dünya yok, bu Dünya hepimize
yeter!
Yeter ki, yaşanan sıkıntılardan ders almasını bilelim..
Yeter ki, Dünyamız bu haldeyken birbirimize
saygıyı, sevgiyi ve insanlığı elden bırakmayalım..
Sevgi ve saygılarımla..
Ramazan ALTINKURT